200 TL ile Dolu Sepetten Boş Sepete: 2009’dan 2025’e Paramız Nereye Gidiyor?

Yayınlama: 10.03.2025
Düzenleme: 10.03.2025
A+
A-
Değerli Okurlarımız, Köşe Yazarımız Sayın Ümit Güven AKÇAKAYA, 1996 yılının Haziran Ayında Ülkemizin güzel Anadolu illerinden biri olan Bolu ilinde doğdu. İlkokul eğitimini Bolu ’da, Ortaokul eğitimini Pendik/İstanbul da, Lise eğitimini 2014 yılında Pendik Anadolu Lisesinde, Ön lisans eğitimini 2016 yılında Gedik Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Programını ikincilik ile ve Lisans Eğitimini ise 2020 yılında Kocaeli Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümünde %30 İngilizce olarak tamamladı. Şu anda Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İktisat Politikası alanında Tezli Yüksek Lisans eğitimine devam ediyor. Europass bünyesinde Birinci derece Uluslararası Proje Uzman Asistanlığı, Gençlik Proje ve İnovasyon Enstitüsü’nde de Siyasi ve İktisadi Araştırma Uzmanı, Kocaeli Üniversitesi Blokzincir Teknoloji Kulübü Kurucu Başkanlığı, Blockchain Education Network Turkey Kurucu Üyeliği,  Habitat Derneği Gönüllü Eğitmenliği, Tarih Ekonomi ve Siyaset Araştırmaları Derneği (TESAD) Ekonomi Masası Araştırma Yazarlığı ve Denetleme Kurulu Üyeliği, Medya Okuryazarlığı Derneği (MOD) Üyeliği, Medya Akademisi Derneği (MAKDER) İktisadi Proje Koordinatörlüğü, Uluslararası Çocuk Hakları Senatosu Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve İstanbul İl Temsilciliği, Kent Yoksulluğu Platformu Kuruculuğu, Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD) Yönetim Kurulu Üyeliği, Reformist Sigortacılar Platformu (RSP) Üyeliği gibi sayısız çalışma grubu ve STK’ların faaliyetlerinde yer alarak toplumsal ve ekonomik çalışmalarda katkı sunmakta. 2022 yılında New York Science Publishing tarafından basılan “Special Research In Economics” adlı kitapta “Effect Of Covid-19 On The Insurance Sector In Turkey” adlı bölüm ile yayını bulunmaktadır. Akademik olarak makaleleri bulunmakta ve sayısız kongre, sempozyum, zirveye katkı sunmaktadır. T.C. İstanbul Gedik Üniversitesinde Misafir Öğretim Görevlisi olarak dersler vermektedir. Akademisyenliğin yanında asıl mesleği Ekonomist olan AKÇAKAYA, Aile şirketi olan AKÇAKAYA SİGORTA Aracılık Hiz. Ltd. Şti ’inde Müdürler Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. Mesleki olarak sayısız belge ve sertifikası bulunmaktadır. Ayrıca, Sigortacılık, Ekonomi, İktisat, Finans, Blockchain, Kriptovarlık, Bankacılık ve Siyaset alanlarında danışmanlık yapmaktadır. Sizler için cine1haber.com da Sigortacılık, Ekonomi, İktisat, Finans, Blockchain, Kriptovarlık, Bankacılık alanlarında köşe yazıları yazmaktadır. Yazılarını takip ederek okuduğunuz için teşekkür eder, Görüş ve Önerileriniz için guvenakcakaya@gmail.com mail adresinden yazarımıza ulaşabilirsiniz.

Bir alışveriş sepeti düşünelim. 2009 yılında markete gidip 200 TL’lik bir alışveriş yaptığınızda, sepetiniz temel gıda maddeleriyle dolup taşıyordu. Bugün, 2025 yılında, aynı parayla markete gittiğinizde, o sepetin neredeyse boş kaldığını görmek mümkün. 200 TL, 2009 yılında 113 dolar ederken, bugün yalnızca 5,5 dolar ediyor. Yani, aradan geçen 16 yılda alım gücümüz büyük bir hızla eridi. Peki, bu sürecin sonunda bizleri ne bekliyor?

2009’da ve 2025’te Alışveriş Sepeti

2009 yılında 200 TL ile bir ailenin temel mutfak ihtiyaçlarını karşılaması mümkündü. Et, süt, bakliyat, sebze ve meyve gibi ürünlerden oluşan dolu bir alışveriş sepetiyle eve dönmek olağandı. Ancak 2025 yılında aynı miktarla yalnızca birkaç temel ürünü almak mümkün.

Örneğin, 2009’da 1 kg dana eti yaklaşık 20 TL iken, 2025’te bu rakam 600 TL’yi aşmış durumda. 1 kg peynir 10 TL’den satılırken, bugün 300 TL seviyelerine ulaşmış durumda. Bu tablo, yalnızca enflasyonun değil, alım gücündeki düşüşün de açık bir göstergesi.

Sepetteki Banknotlar Büyüyor, Ama Alışveriş Küçülüyor

Market alışverişinizi yaparken kasada en çok hangi banknotları kullanıyorsunuz? 2009’da 50 TL ve 100 TL ile rahatça ödeme yaparken, 2025’te en sık kullanılan banknot 200 TL ve yakında piyasaya sürülmesi beklenen 500 TL. Ekonomik verilere göre, piyasada dolaşan paranın yarısından fazlası artık 200 TL’lik banknotlardan oluşuyor. Daha küçük banknotlar ise neredeyse hayatımızdan çıkmış durumda.

Uluslararası ekonomi standartlarına göre, en büyük banknotun dolaşımdaki payı yüzde 50’yi geçtiğinde, yeni ve daha büyük banknotların basılması gerekiyor. Türkiye’de de 500 TL ve 1000 TL’lik banknotların piyasaya sürülmesi artık kaçınılmaz gibi görünüyor. Ancak, bu gerçekten bir çözüm mü?

Ramazan Ayında Mutfak Harcaması Katlanıyor

Ramazan ayı, sofraların daha özenle hazırlandığı, mutfak harcamalarının arttığı bir dönemdir. Ancak artan enflasyon ve TL’nin değer kaybı, Ramazan sofralarının maliyetini de katladı. 2009’da Ramazan alışverişini rahatça yapan aileler, 2025’te iftar ve sahur sofralarını kurarken zorlanıyor. Birçok hane, et ve protein kaynaklarını daha az tüketmek zorunda kalıyor.

Ramazan kumanyalarının fiyatları da geçen yıllara oranla büyük artış gösterdi. Eskiden bütçe dostu olarak görülen yardım kolileri bile bugün cep yakıyor. Bu durum, yalnızca bireysel mutfak harcamalarını değil, yardım faaliyetlerini de olumsuz etkiliyor.

Yeni Banknotlar mı, Güçlü Ekonomi mi?

500 TL veya 1000 TL’lik banknotlar basmak yalnızca geçici bir çözüm olabilir. Asıl sorun, TL’nin alım gücünün sürekli erimesi ve enflasyonun önlenememesidir. Eğer fiyatlar bu hızla artmaya devam ederse, bugün basılacak yeni banknotlar da kısa sürede değerini yitirecektir. O halde çözüm, paraya yeni sıfırlar eklemek değil, ekonomiyi sağlam temeller üzerine oturtarak vatandaşın cebindeki paranın gerçek değerini koruyabilmektir.

Önümüzdeki dönemde ekonomi yönetiminin bu tabloya nasıl bir yanıt vereceğini göreceğiz. Ancak ortada net bir gerçek var: 2009’da 200 TL ile dolan alışveriş sepeti, 2025’te neredeyse boş kaldı. Ramazan sofralarının bile eski bolluğunu kaybettiği bu dönemde, yeni banknotlar mı yoksa daha güçlü bir ekonomi mi? İşte asıl sorulması gereken soru budur.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka Karşıyaka