Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile ortak basın toplantısı düzenledi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinen Abdullahiyan, ‘Burası bizim bölgemiz, kimseden çekinmeyiz. Bize yönelik bir hamleleri olursa bedelini çok ağır öderler’ dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan konuşmasında ” Gazze’deki insanlık dramının bölgedeki ülkeleri de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Uluslararası hukuk açıkça ihlal ediliyor” derken İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ise Gazze’de sivilleri katleden İsrail’in tutumunu tehdit kar bir dille eleştirdi.
“BURASI BİZİM EVİMİZ, KİMSEDEN ÇEKİNMEYİZ”
İsrail’e ve ABD’ye savaşı bir an evvel durdurması çağrısında bulunan Abdullahiyan, “Kadınlara ve çocuklara yönelik saldırılar devam ederse bunun sonuçları gerçekten çok ağır olacaktır. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. Burası bizim bölgemiz, burası bizim evimiz. Kendi bölgemiz ve evimizin güvenliğini temin etmek her şeyi yapmaya hazırız, kimseden de çekinmeyiz” ifadelerini kullandı.
Hakan Fidan’ın açıklamalarından satırbaşları;
“İran Cumhurbaşkanı Türkiye’ye gelecek. Bugün Gazze’deki durum en önemli gündem maddemizdi. Gazze’deki yasadışı kuşatma devam ediyor. Gazzeliler günlerdir ağır bombardıman şartları altında. Bu zulme sessiz kalmamız mümkün değil. İnsanlar dünyanın gözü önünde katlediliyor.
“İSRAİL YANLIŞ YOLDAN DÖNMELİ”
Türkiye olarak kim tarafından ne amaçla yapılırsa yapılsın masum sivilleri hedef alan saldırıları tasvip etmediğimizi her platforma dile getirdik. İlgili taraflara diplomasi trafiği içindeyiz. İsrail’in girdiği yanlış yoldan dönmesi şiddete son vermesi gerekiyor. İsrail, Filistinlileri görmezden gelerek bir yere varılamayacağını anlamalı. Bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma destek vermesi kabul edilemez.
“GARANTÖR OLARAK SORUMLULUĞA HAZIRIZ”
Bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri kalıcı barışı desteklemeye çağırıyoruz.. Uluslararası Barış Konferansı’nın bu iş için en uygun platform olacağını düşünüyoruz. Biz Türkiye olarak dostlarımızla eş güdüm içerisinde önce ateşkes, sonra kalıcı barışın tesisi için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Yapılacak bir anlaşmanın uygulanması aşamasında garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız. Şiddetin bölgesel bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Önce ateşkes sonra kalıcı barış için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tüm bu çabalarımızın amacı 67 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip egemen Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistin için de, İsrail için de huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor.
“ATEŞKES LAFINI DUYMAK İSTEMİYORLAR”
Türkiye olarak savaşın başından beri iki ana kulvarda çabalarımız devam etmekte. Birincisi insanlık dramının bir an önce ateşkes yoluyla son bulması. Bunun ve insani yardımlar için yoğun bir diplomasi trafiğimiz var. Gönül ister ki bunu AB ile de yapalım ancak maalesef ateşkes lafını duymak istemiyorlar. Bu bölgede çok ciddi bir krize yol açmakta. Medyada bu insanlık dramına yönelik kendi tepkilerini ortaya koymalarını takdirle karşılıyoruz. Batı artık moral üstünlüğünü kaybetmiş durumda. Zulme kılıf uydurulan tüm mazeretler tükenmiş durumda. Gerçek bir barış için ne yapılabilir buna yoğunlaşmak gerekiyor.
KALICI ÇÖZÜM VURGUSU
Ortaya koyduğumuz bazı teklifler var. Bunlar neler? Ateşkesi hemen istiyoruz ancak buna kalıcı çözümler eşlik etmezse ateşkes sonrası tekrar problem olacak. İsrail’in ve Batılı toplumların şu gerçeği kabul etmesi gerekiyor. Filistinlileri de tatmin edecek bir çözümü kabul etmeliler aksi takdirde şiddet sarmalı devam edecek. Ateşkes ve barış her zamankinden daha elzem bir hale gelmiş durumda.
“HER İKİ TARAF DA BİR TAKIM TAVİZLER VERMELİ”
Sadece iki devletli çözümü talep etmiyor Türkiye, bölgedeki ülkelerin sorunun çözümü için elini taşın altına koyması gerektiğini belirtiyor. Her iki tarafın da bir takım tavizler vererek anlaşması ve verdiği sözlerin arkasında durması gerekiyor. Biz anlaşmanın uygulanmasında bunun önemli bir metot olduğunu düşünüyoruz.
REFAH SINIR KAPISININ AÇILMASI
Bu gelişme bizi memnun etti. Önümüzdeki günlerde artan sayılarda yabancı ülke vatandaşlarının Gazze’den çıkarılacağını görüyoruz. Bunların arasında Türk vatandaşları olması için çalışmalarımız sürüyor.”
Kaynak: sondakika.com.tr