Merkez Bankası Başkanı Erkan’dan önemli açıklamalar

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, 2023 yılının son enflasyon raporunu açıklıyor.

Merkez Bankası Başkanı Erkan’dan önemli açıklamalar
Yayınlama: 02.11.2023
Düzenleme: 02.11.2023
A+
A-

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaktan sevinç ve gururu sizlerle paylaşmak istiyorum. Milli mücadele ve istiklal ruhumuzun simgesi olan Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına başlarken her birimize önemli görevler düşmektedir. TCMB olarak görevimiz fiyat istikrarı amacımız doğrultusunda dezenflasyonun en kısa sürede tesis edilmesi ve enflasyonun yeniden tek haneye indirilmesidir.

Haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Bir süredir yüksek ve oynak seyreden enflasyonu kontrol altına almanın uzun ve zorlu bir süreç olacağının bilincinde enflasyonun görünümünde belirgin iyileşme sağlanan kadar tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.

Para politikasının birikimli etkileri içinde bulunduğumuz geçiş döneminde devreye girerken dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz.

Küresel büyümeye baktığımızda 2023 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyet zayıf seyrine devam etmektedir. İhracat yaptığımız ülkelerde geçtiğimiz yıl azalış gösteren büyüme oranları 2023 yılında da gerilemesini sürdürmüştür.

“PARASAL SIKILIK GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE DE KORUNMAKTADIR”

En önemli ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi’nde imalat göstergesinin ekim ayında 43 eşik değerinin belirgin altında kalması bölgedeki iktisadi faaliyette gerilemeye işaret etmektedir. Dünya ticaretteki ağırlığından dolayı Çin’in büyümesindeki zayıflık küresel talebi aşağı çekmektedir. Çin PMI’ları da zayıflamaya işaret ediyor.

Enerji fiyatlarındaki artışta en önemli rolü petrol fiyatları oynamaktadır. Petrol fiyatları yüksek oynaklık göstererek 90 dolar civarında seyretmeye devam ediyor. Küresel enflasyon 2022 yılının ilk yarısında ulaştığı yüksek seviyelere kıyasla belirgin şekilde gerilemiştir.

Parasal sıkılaşma sürecine erken başlamış ülkeler enflasyonla mücadelede yol kat etmişken, diğer ülkelerde enflasyon hedeflerin belirgin olarak üzerinde kalmayı sürdürmüştür.

Parasal sıkılık gelişmekte olan ülkelerde de korunmaktadır. Merkez Bankalarının para politikası kararları enflasyon, kur finansal akımlara dair beklentilere göre değişkenlik göstermektedir.

ABD devle tahvil faizlerinin yükselmesi, jeopolitik gelişmelerin risk algısını olumsuz etkilemesi sonucunda gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışı gözlemlenmektedir.

Tüm bu olumsuz şoklara rağmen ülkemizde finansman koşullarının dengeli seyrettiğini olumlu bir gelişme olarak vurgulamak istiyorum.

ENFLASYON GELİŞMELERİ HAKKINDA

Politika metinlerimizde ve temmuz enflasyon raporunda manşet enflasyon ve enflasyonun ana eğiliminde kısa vadeli belirgin yükseliş öngördüğümüzü paylaşmıştık. Tüketici enflasyon eylül ayı itibarıyla yüzde 61.5’e çıkarak haziran ayına kıyasla 23.3 puan yükselmiştir. Bu artışa katkıları alt kalemler bazında incelediğimizde 7.9 puan ile hizmet, 5.3 ile temel mal, 4.8 puan ile gıda grupları öne çıkmaktadır.

Mayıs-eylül arasında yüzde 90 oranında yükselen akaryakıt fiyatları 4.8 puan katkı ile öne çıkmaktadır. Sepet kurda gerçekleşen yüzde 40 artışın maliyet kanalı ile enflasyona 4.3 puanlık etkisi olmuştur.

KDV, maktu ÖTV artışları olmak üzere vergilerde yapılan bir çok güncelleme kısa bir dönemde gerçekleşmiştir. Söz konusu vergi güncellemelerinin etkisi 2.5 puan olmuştur.

“TALEPTEKİ AŞIRILIĞIN ORTADAN KALKTIĞINA İŞARET ETMEKTEDİR”

Tarihsel eğilimlere kıyasla yüksek oranda olan şokların bir arada gerçekleşmesi fiyatlama davranışlarında ilave bir bozulmaya yol açmıştır. Eylül enflasyonu ekimdeki yüksek frekanslı veriler, söz konusu şokların enflasyona yansımasını büyük ölçüde tamamlandığına işaret etmektedir.

Enflasyonun yükselişinde temel berlirleyicilerden olan temel unsur talebin yapısı ve dengelenmesidir. Talepteki güçlü seyir devam etmekle birlikte bazı göstergeler talepteki aşırılığın ortadan kalktığına işaret etmektedir.

İç talep ve üretim görünümünü beraber değerlendirdiğimizde toplam talep koşullarının yaşanan ivme kaybına rağmen enflasyonist olduğu görülmektedir. Ağustos itibarıyla sanayi üretim endeksi yıllık bazda yüzde 3 civarında artarken perakende satış hacmi aylık bazda gerilerse de yıllık olarak yüzde 17’nin üzerinde artmıştır.

Yılın ilk yarısında TL cinsi sabit getirili enstrümanların yüksek enflasyon ortamındaki getiri yetersizliğinden beslenen güçlü tüketim talebi cari denge kanalı ile enflasyon üzerinde etkili olmuştur.

Ağustos ayında cari açık 2022 yılına kıyasla 23.5 milyar dolar artarak 57 milyar dolara ulaşmıştır. Bu artışta dış ticaret açığındaki 28 milyar dolar yükseliş belirleyici olmuştur. İhracat yatay seyrederken ithalat 31.1 milyar dolar artmıştır.

Eylül ayındaki eğilime mevsimsellikten arındırılmış verilerle bakıldığında dış ticaretteki açığın 5.8 milyar dolara indiği gözlemlenmektedir. İthalattaki düşüşte 1.5 milyar dolar gerileyen altın ve tüketim malı ithalatı belirleyici rol oynadı.

“KİRALIK EV İLANLARINDA YAVAŞLAMA SİNYALİNİ GÖRÜYORUZ”

Yıllara yayılmış yüksek enflasyonun sonucu olarak eğitim, kira, sağlık, lokanta ve otel gibi alt kalemlerde güçlenen hizmet kanalındaki katılık enflasyonun önemli bir bileşeni olmayı sürdürmektedir.

Hizmet enflasyonunu son dönemde artan katılığında kiralar ön plana çıkmaktadır. Yüksek enflasyon tasarruf amaçlı konut talebinden etkilenen kiralarda artış yüksek oranda sürmektedir. Büyükşehirlerde kiralık ev ilanlarında yavaşlama sinyalini görüyoruz.

Hizmetler başta olmak üzere enflasyondaki ataletin kırılması beklentilerin düzelerek yeniden çıpalanmasına bağlıdır. Son dönemde aylık enflasyondaki artışların beklenenden yüksek gerçekleşmesi beklentiler üzerinde olumsuz bir etkide bulunmuştur.

“2024 YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİLERİ YÜZDE 40.9’DUR”

Piyasa katılımcıları anketinde temmuz ekim döneminde 12 puan yükselmiştir. Enflasyon beklentilerindeki bozulma aydan aya da yavaşlamıştır. Enflasyon beklentileri arasındaki uzlaşı da temmuz sonrasında bir miktar güçlenmiştir. 2024 yıl sonu enflasyon beklentileri yüzde 40.9’dur. Bildiğiniz üzere ekim ayında anketin temsil gücünü artırmak amacıyla katılımcı listemizde kapsamlı revizyon gerçekleştirdik.

“POLİTİKA FAİZİMİZİ YÜZDE 8.5’TEN YÜZDE 35’E YÜKSELTTİK”

Enflasyonun ana eğilimini anlamak için gerek aylık enflasyonun kendisini, para politikasını etki alanını daha iyi yansıtan çeşitli göstergeleri yakından takip ediyoruz. Ekim ayı öncü göstergeleri aylık enflasyonda gerilemenin devam edeceğine işaret etmektedir.

Politika faizimizi yüzde 8.5’ten yüzde 35’e yükselttik. Haziran ekim arasındaki PPK toplantılarında aldığımız kararlarla politika faizini 26.5 puan artırmış olduk. Faiz artırımlarının tamamlayıcısı olan miktarsal sıkılaştırma seçici kredi politikalarını devreye aldık.

Zorunlu karşılık oranlarını 6 aya kadar vadeli KKM hesapları için yüzde 25 artırırken daha uzun vadeli hesaplar için yüzde 5’e indirdik. Böylece toplam 700 milyar TL tutarında miktarsal sıkılaştırma yapılmıştır. Bugün itibarıyla yürürlüğe giren kararlarımızda zorunlu karşılık oranlarını 5’er puan artırarak ilgili vadelerde sırasıyla yüzde 30, yüzde 35 seviyesine çıkardık. 350 milyar TL likiditenin sistemden çekilemesiyle toplam sterilizasyon 1 trilyon liranın üzerine çıkacaktır.

Aşırı yurt içi talebi sınırlamak amacıyla taşıt kredileri, ticari kredilerin büyüme sınırını indirdik. Kredi kartı azami faiz oranlarını politika faizi artış oranına paralel olarak yükselttik.

 

Kaynak: milliyet.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.