Sinemanın efsane güzeli artık çiftliğinde hayvanlarıyla yaşıyor: ‘Tonton büyükanne’ bu aşında kapak pozu bile verdi

Güzellik de gençlik gibi gelip geçici elbette. Zaten bunu bilmeyen de yok. Ama kimileri özellikle de gösteri dünyasının kadın yıldızları bunu tecrübeleriyle herkesten çok daha iyi biliyor. Genelde erkekler yaş alıp yüzlerindeki çizgiler arttıkça “yaşlanmış” değil de “olgunlaşmış” muamelesi görmüyor. Ama kadınlar için aynı durum söz konusu değil.

GÜZELLİĞİNİ MİRAS ALDIĞI ANNESİNİN İZİNDEN GİTTİ
Hele oyuncu ya da modelseniz yani görüntünüz yaptığınız işin bir parçasıysa durum daha da zorlaşıyor.

Yüzdeki kırışıklıkların silinmesi, saçların uzatılıp boyanması, sarkan yüzün toparlanması gerekiyor. Bu yüzden de estetik ve kozmetik sektörü aldı başını gidiyor.

Ama gösteri dünyasındaki bütün ünlüler bu baskı altında yaşamıyor elbette. Bütün bunları bir kenara bırakıp hayatın getirdiği çizgileri kabullenip, kimin kendileri hakkında ne söylediğini umursamadan yaşayanlar da var.

Hatta kimileri eskisi kadar sık spot ışıklarının altına çıkmadan daha sakin ve mutlu bir hayat sürdürüyor. İşte bunlardan biri ünlü bir dergi için verdiği kapak pozuyla bir anda gündemin ilk sırasına yerleşti.

Isabella Rosselini’nin annesi bir dönemin efsane film yıldızlarından Ingrad Bergman’dı. (solda)

Bu ünlü, bir zamanların efsane güzeli olarak adlandırılan bir oyuncunun kızı. O da annesi gibi modellik ve oyunculuk yaptı gençlik yıllarında. Hatta birçok kişiye göre o da artık hayatta olmayan annesi gibi kendi çağının efsane güzeliydi.

Ama yıllar geçti elbette o efsane güzellik de yaşlandı. Biraz kilo aldı, yüzündeki kırışıklıkların sayısı arttı. Hatta tonton bir büyükanne bile oldu.

Bir süredir çiftliğinde hayvanlarıyla birlikte yaşıyor. Yüzünden hiç silinmeyen gülümsemeye bakılırsa da bu seçiminden oldukça memnun.

Bu bir dönemin efsane güzeli, yüzündeki tüm kırışıklıkları, yıllardır hiç uzatmadığı kısacık saçlarını sergileyerek bir dergiye poz verdi. Cesaretinden ve kendine güveninden dolayı da tam not aldı.

Aslında büyük olasılıkla böyle “cesur” gibi nitelendirmeler onun çok umurunda değil. Kendini olduğu gibi kabul ederek hemcinslerine de bu yönde mesaj veriyor.

Kaynak:hurriyet.com